29 Ocak 2013 Salı

Düztabanlık Kaderiniz Olmasın

Hiç kimse 'düztaban' olarak anılmak istemez. Düztabanlıysanız ya kara bahtlısınızdır ya da kör talihli. Ne işleriniz rast gider ne de şans yüzüne güler. Rivayetler böyle sürüp gitse de oysa düztabanlık kader değil. Liv HOSPITAL Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü'nden Ayak ve Ayak Bileği Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Tahir Öğüt düztaban ile ilgili bilgiler veriyor. Düz tabanlık ne gibi şikayetlere yol açar? Düztabanlığı kabaca iki ayrı grupta değerlendirebiliriz. Biri çocukluktan itibaren var olan düztabanlık, diğeri ise 'erişkin tipi' denilen, çocukken ayakları normal olan birinde 30'lu yaşlardan itibaren düztabanlık gelişmesidir. · Ayak zaman içerisinde tedrici olarak deforme olur. Bu ilerleyici bir durumdur ve ilerleme hızı kişiden kişiye, kullanım ve genetik yapısına bağlı olarak değişir.

Ayağın iç tarafındaki çukurluk çökmeye başlar, başparmağın tırnağı daha önce tavana bakarken artık diğer ayağa doğru bakıyordur, topuk yavaş yavaş dışa doğru kaymaya başlar. Deformite arttıkça ayağın orta-iç tarafında bir çıkıntı oluşmaya başlar. Kişi o ayağı üzerinde tek ayak parmak ucuna kalkamaz veya kalkmakta zorlanır. Ağrı ilk başlarda ayağın orta-iç tarafında iken ilerleyen dönemlerde ayağın dış tarafında ağrı olur. Kısaca ağrı ve deformite düztabanlığın başlıca belirtileridir.
Ayakkabılarda deformasyon meydana gelir. Yapılan yanlışlar Böyle bir hasta doktora başvurduğunda ne yazık ki çoğu kez tetkik olarak sadece MR istenir. Hasta koltuğunun altında tomarla MR tetkikleri ile doktor doktor dolaşır ve kendisine söylenen genellikle sadece bir çift tabanlık kullanması gerektiğidir. Hatta hasta çocuksa özel ayakkabılar da tavsiye edilerek aileler tatmin edilir. Hâlbuki ayakta dururken çekilen normal ayak röntgenleri tanı koymakta ve düztabanlığın derecesini belirlemekte yeterlidir. MR tetkiki son derece gereksizdir.

Özel ayakkabıların ise düztabanlık tedavisinde bir yeri yoktur. Nasıl tedavi edilmelidir? Her şeyden önce ayak konusunda tecrübeli bir ortopediste başvurulmalıdır. Tedavi düztabanlığın derecesine göre yapılır. İlk, başlangıç evresinde tabanlıklar kullanılabilir. Tabanlık düztabanlığı gidermez ancak ağrıları giderebilir, ilerlemeyi azaltabilir. Kullanılan tabanlık kişiye özel olmalıdır. Ne yazık ki başlangıç evresinde hastaların doktora başvurması, başvursa da doğru tanı konulması çok nadiren gerçekleşir. Bu evre geçip ayakta deformite oluşmaya başladıktan sonra ise tabanlığın pek faydası olmaz. Ağrısı olan ve başlangıç evresini geçmiş düztabanlar ameliyatla düzeltilmelidir.

Ameliyat eğer zamanında yapılırsa eklemleri sabitlemeden düztabanlığı düzeltmek mümkündür, fakat gecikilen durumlarda tek çare eklemleri sabitleyerek (dondurarak) düzeltme yapmaktır. Düztabanlık ameliyatı hastalara daha kaliteli bir hayat sağlar. Ameliyattan sonra hasta ne zaman normal hayata döner? Bu, ameliyatın hangi yaşta, hangi evrede ve hangi teknikle yapıldığına göre değişir. Çocuklarda özel durumlarda kullanılan vidalama tekniğinde hasta bir-iki hafta içersinde basabilirken, daha çok kullandığımız diğer yöntemlerden sonra ise ayak genellikle atel dediğimiz yarım alçıda 6 hafta süre ile tutulur. Bu 6 hafta içinde sağlam tarafa basarak bir yürüteç veya koltuk değneği yardımıyla yürünebilir fakat ameliyat olan ayağa 6 hafta bastırılmaz. Normal ayakkabıya geçiş kullanılan tekniğe göre 6 ila 10 hafta arasında olur.

Ameliyatın komplikasyonları nelerdir? Bu ameliyatların en sevimsiz yanı, ameliyat sonrasında hemen ayağa kalkıp basamamaktır ki bu aslında çok normaldir. Çünkü insanlar ayakları üzerinde yürürler ve tam iyileşmemiş bir ayağa basılırsa komplikasyonlar o zaman ortaya çıkabilir. Onun dışında, tecrübeli bir ayak cerrahı tarafından yapıldığında komplikasyon riski yok denecek kadar azdır. Ayağımıza gerekli özeni göstermezsek hayat kalitemiz bozulur, ayağımız yüzünden bir anda tüm yaşamımız etkilenir. Erişkinlerde düztabanlığa yol açan nedenler Aşırı kilo Geçirilmiş ve iyi tedavi edilmemiş eski ayak ve topuk kırıkları Kötü kullanım: Uygun olmayan ayakkabı, aşırı zorlamalar, travmalar Romatolojik hastalıklar Diyabet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.