30 Eylül 2012 Pazar

Beşiktaş - Sivasspor Maçı 1 Ekim 2012

Beşiktaş - Sivasspor maçı 0-1 sona erdi.Spor Toto Süper Lig'in 6.hafta kapanış maçında Sivasspor'u konuk edecek olan Beşiktaş, oynayacağı bu karşılaşmanın hazırlıklarını tamamlayarak maç saatini beklemeye başladı. Spor Toto Süper Lig'in 6. hafta kapanış maçında Sivasspor'u konuk edecek olan Beşiktaş, oynayacağı bu karşılaşmanın hazırlıklarını tamamlayarak maç saatini beklemeye başladı. Tedavileri süren Mustafa Pektemek ve Mehmet Akgün'ün yer almadığı idmana ısınma koşularıyla başlayan siyah-beyazlılar, üç gruba ayrılarak 5'e 2 pas çalışması yaptı. Sivasspor mücadelesinde oynanacak taktik üzerinde duran Teknik Direktör Samet Aybaba, son bölümde yapılan çift kale maçın ardından antrenmanı tamamladı. Muhammed Demirci ile İsmail Köybaşı takımdan ayrı olarak kendi programları doğrultusunda çalışmalarına devam etti.

AK Parti'nin Yeni A Takımı Belli Oldu


AK Parti'nin Ankara Spor Salonu'nda gerçekleştirilen 4. Olağan Kongresi'nde Merkez Karar Yönetim Kurulu'na (MKYK) seçilen isimler belli oldu. HAS Parti eski lideri Numan Kurtulmuş, anayasa profesörü Osman Can ve DP eski lideri Süleyman Soylu, parti yönetimine girdi.

Yeni MKYK'da Bu İsimler Olmayacak

Kürşad Tüzmen, Ayşe Böhürler, İdris Naim Şahin, Necati Çetinkaya, Mahir Ünal, Egemen Bağış, Binali Yıldırım, Canan Candemir Çelik, Cemal Yılmaz Demir, Fatma Salman Kotan, Hasan Ali Çelik, İdris Naim Şahin, Kürşad Tüzmen, Mahir Ünal, Mehmet Necati Çetinkaya, Mehmet oymak, Mustafa Sait Yazıcoğlu, Mutlu ALkan Kütüklüoğlu, Muzaffer Gülyurt, Necdet Budak, Nur Özkaya, Orhan Yegin, Sadık Badak, Suat Kınıklıoğlu ve Şükrü Ayalan ise yeni MKYK'da yer almıyor. 21 yeni ismin yer aldığı MKYK'da hukukçu isimlerin ağırlığı dikkat çekiyor. Recep Tayyip Erdoğan'ın, daha önce yüzde 15'lik bir değişiklik düşündüğünü söylemesine rağmen yeni MKYK, yaklaşık yüde 40 oranında yeni isimlerden oluşuyor.

İşte AK Parti'nin Yeni A Takımı Olacak MKYK Üyelerinin İsimleri : 

Numan Kurtulmuş

Süleyman Soylu

Osman Can

Bülent Arınç

Reha Denemeç

Beşir Atalay

Mehmet Şimşek

Ahmet Davutoğlu

Menderes Türel

Nihat Zeybekçi

Öznur Çalık

Mustafa Şentop

Ömer Çelik

Sadullah Ergin

Bekir Bozdağ

Salih Kapusuz

Zelkif Kazdal

Yalçın Akdoğan

Haluk İpek

Nükhet Hotar

Edibe Sözen

Ekrem Erdem

Fatma Şahin

Emine Çift

Mevlüt Çavuşoğlu

Bülent Gedikli

Ali Babacan

Ahmet Davutoğlu

Ahmet Demircan

Ahmet E. Uğur

Abdülkadir Aksu

Zeynep K. Uslu

Hüseyin Tanrıverdi

Hayati Yazıcı

Lale Ersoy

Lokman Ayva

Mazhar Bağlı

Ömer Bolat

Mehmet Bakır

Yasin Aktay

Mehmet Müezzinoğlu

Mehmet Ali Şahin

Didem Karaaslan

Asuman Erdoğan

Necla Hattatoğlu

SGK Borçlularının Dikkatine Yarın Son Gün

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, SGK borç yapılandırılmasından yararlanma başvurusunda yarının son gün olduğunu bildirdi. Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, 6322 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 15 Haziran 2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlattı. Söz konusu kanunun 42. maddesi gereğince 13 Şubat 2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'a geçici madde eklendiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti: "6111 sayılı Kanun, SGK'ya borcu olanların borçlarını da yeniden yapılandırmıştı. 6111 sayılı kanunun bazı kamu alacaklarına getirdiği yeniden yapılandırma uygulamasında, taksitlerini eksik ödeyenler veya hiç ödemeyenler, yarın mesai bitimine kadar başvurmaları ve 31 Ekim 2012'ye kadar borçlarını ödemeleri halinde kanundan yeniden yararlanacak. Söz konusu kişilerin, sosyal güvenlik il müdürlüklerine veya merkezlerine dilekçeyle müracaat etmeleri gerekiyor." Bayraktar, tarım sigortalığıyla ilgili eski dönem borçları için, 2011 yılında 6111 sayılı kanun hükümlerinden yararlanmak üzere talepte bulunup borçlarını yapılandıran kadın çiftçilerin de faydalanacağına işaret etti.

Şırnak'ta Hain Tuzak 1 Şehit

Şırnak'ın Uludere İlçesi'nde patlayıcı imha ekibinde yer alan bir asker, PKK'lı teröristlerin daha önceden araziye döşediği patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit oldu. Uludere İlçesi kırsalında bugün sabah saatlerinde PKK'lı teröristler tarafından araziye döşenen patlayıcının infilak etmesi sonucu hayvanlar telef oldu. Patlamanın ardından, bomba imha ekibinde yer alan askerler, bölgede inceleme başlattı. Bu sırada, ikinci bir patlama meydana geldi. Patlamada, bomba imha ekibinde yer alan patlayıcı uzmanı 1 asker olay yerinde şehit oldu. Şehit olan askerin cenazesi, Şırnak 23'üncü Jandarmla Sınır Tümen Komutanlığı'na getirildi. Burada düzenlenecek töreninden sonra şehidin cenazesi memleketine gönderilecek.

Htc One X+ Kameralara Takıldı

Akıllı telefonlarını çok yakından takip ettiğimiz HTC, performans canavarı HTC One X modelinin gelişmiş versiyonunu piyasaya sürüyor. Artık pek gizli diyemeceğimiz cihazın görsellerini daha önce bulanık fotoğraflarla paylaşmıştık, fakat cihaz bu sefer gayet net bir biçimde PocketLint tarafından fotoğraflandı. Daha önceki dedikodularda Qualcomm'un Snapdragon S4 işlemcisini kullanacağı ve 5 inçlik bir ekrana sahip olacağı iddia edilen HTC One X+ ya da HTC One X Plus'ın, daha sonraları ise piyasaya Nvidia işlemci ile çıkacağı konuşuluyordu. Her ne kadar şimdilik resmi bir açıklama olmasa da, HTC One X'in piyasaya Nvidia Tegra 3+ ya da kod adıyla Nvidia AP37 ile çıkması bekleniyor. 1.6 GHz hızında çalışan dört çekirdek ve 1.7 GHz hızındaki tek çekirdekten oluşan bu işlemcinin, şimdiye kadarki en güçlü akıllı telefon işlemcisi olduğu söyleniyor.

Real Madrid - Deportivo Maçı 30 Eylül 2012

Ligin 5. haftasında lider Barcelona'nın 8 puan gerisine düşen Real Madrid'in artık puan kaybına tahammülü kalmadı. Barcelona gibi bir takım ile 8 puanlık farkı eritmek çok da kolay olmayacaktır ve Mourinho da son basın toplantısında bu konu üzerinde durarak artık kayıp yaşamak istemediklerini dile getirdi. Real Madrid'e La Coruna karşısında 2 handikap verilmiş durumda; yani Real'in en az 3 farklı galip gelmesi gerekir. Real şu anda bu handikapı aşabilmek için yeterli form grafiğine sahip durmuyor ancak bahis seçenekleri arasında Real'in handikapından daha makul bir seçenek de bulunmuyor. Real handikapını denemek zorundayız.

Gençlerbirliği - Kayserispor Maçı 30 Eylül 2012

Başkent temsilcisi Ankara 19 Mayıs Stadı'nda konuk edeceği Kayserispor ile bu karşılaşma öncesine kadar toplam 55 karşılaşmaya çıktı. Bu mücadelelerde sarı-kırmızılı rakibine karşı 21 galibiyet alan kırmızı-siyahlılar 18 maçta ise Kayserispor'a yenilmekten kurtulamadı. Taraflar arasındaki 16 müsabaka ise beraberlikle sonuçlandı. Kırmızı-siyahlı ekip, Kayserispor ile oynadığı maçlarda 82 gol sevinci yaşarken, 83 kez de meşin yuvarlağı kalesinden çıkardı. Gençlerbirliği, Kayserispor'u evinde ağırladığı toplam 27 maçta ise 12 kez yenmeyi başardı. Sarı-kırmızılı ekiple 8 kez berabere kalan başkent temsilcisi, 7 maçın sonunda ise hanesine puan yazdıramadı. Ankara'da taraftarını 46 kez gol sevinci için ayağa kaldıran kırmızı-siyahlılar, kalesinde ise 39 gol gördü. Gençlerbirliği, Kayserispor ile ligde toplam 30 maçta puan mücadelesine girdi. Kırmızı-siyahlı takım, sarı-kırmızılı rakibine karşısı oynadığı toplam 30 maçın 13'ünde 3 puana uzanan taraf olurken, 7 karşılaşmada ise rakibine yenildi. Takımlar arasında oynanan 10 karşılaşma ise beraberlikle sonuçlandı. Ligde Kayserispor kalesine 46 gol atmayı başaran başkent temsilcisi, kalesinde ise 40 gol gördü. Başkent temsilcisi, Kayserispor ile Ankara'da toplam 15 lig maçı oynadı.

Eskişehirspor – İ.B.Belediyespor Maçı 30 Eylül 2012

Eskişehirspor 1–0 İ.B.Belediyespor.Son hafta özellikle savunma olarak yaptıkları işleri beğenmediğim Eskişehirspor ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşı karşıya gelecek. Es-Es'in, Kayseri deplasmanında ciddi anlamda savunma zafiyetleri dikkat çekti. Rakibin kendi yarı sahalarında oyun kurmasına izin verdiler ve faturayı pahalıya ödediler. İBB, Orduspor karşısında 10 kişi kaldığı maçta zamzan zaman geride az adamla yakalandı. Bu kez karşılarında hücumu daha etkili ve tecrübeli isimlerden oluşan Eskişehirspor olacak. İBB'de golü yükü Webo'ya kalmış durumda. Eskişehirspor'da ise Necati, Tello, Kamara, Nuhiu gibi skoru değiştirecek çok isim var. Eskişehir'deki randevuda da karşılıklı goller bekliyorum.

29 Eylül 2012 Cumartesi

Trabzonspor - Mersin İdman Yurdu Maçı 30 Eylül 2012

Trabzonspor 1-1 Mersin İdman Yurdu.Sezona Bamba, Yasin, Soner, Emre, Emerson ve Janko'yu alarak giren Trabzonspor, yabancılarını da elden çıkaramayınca 28 kişilik bir kadroya sahip oldu. Teknik direktör Şenol Güneş'in geniş kadro içinden ideal 11 arayışları sürerken bordo mavililerin üzerine sakatlık kabusu çöktü. Trabzonspor'da sakatlık kabusu UEFA Play-Off turu ilk maçında Avni Aker'de oynanan Videoton karşılaşmasıyla başladı. Bu maçta kolu çatlayan Giray, hala sahalara dönemedi. İyileşme sürecinde kolunda yine sorun çıkan Giray'ın sahalara dönmesinin 1 ayı bulacağı açıklandı. Bu arada sakatlanan Olcan takımı bazı maçlarda yalnız bıraktı. Antrenmanda sağ arka uyluk adalesinden sakatlanan Soner ise yaklaşık 20 gündür takımda yer alamadı. Sağ iç yan bağlarında ikinci derecede yırtık bulunan Colman'ın da sahalara dönmesinin iki ayı bulacağı belirtildi. Sivas maçında omzundan sakatlanan kaleci Tolga ise antrenmanlara ancak 6 hafta sonra başlayabilecek. Bu arada genç futbolcular Aykut ve kaleci Zeki Ayvaz da çeşitli sakatlıklar nedeniyle bir çok antrenmanı kaçırdı. Takımın başarılı sağbeki Serkan Balcı Sivas maçı öncesi üst solunum yolu enfeksiyonu nedeniyle uzun süre hastanede tedavi gördü. Tam iyileşti derken dün akşamki antrenmanı bileğinden sakatlanarak yarım bırakan Serkan'ın durumu kontrollerden sonra belli olacak. Ayrıca son Fenerbahçe maçında sakatlanan Sapara ve Mustafa Yumlu'nun tedavilerinin de sürdürüldüğü vurgulandı. Geçen hafta içinde hastalanan Bamba ise hızlı bir tedavi sürecinin ardından Fenerbahçe maçında yer alabilmişti.

28 Eylül 2012 Cuma

Kasımpaşa - Fenerbahçe Maçı 29 Eylül 2012


Süper Lig'in 6. haftasında Kasımpaşa ile karşılaşan Fenerbahçe, sahadan 2-0 mağlubiyetle ayrıldı. Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri'nde, teknik direktör Aykut Kocaman yönetiminde yapılan antrenmanda, futbolcular 5'e 2 top kapma çalışmasının ardından 3'e 2 hücum ve savunma organizasyonları çalıştı. Antrenman, dar alanda yapılan çift kale maçla sona erdi. Rahatsızlığı bulunun milli kaleci Volkan Demirel çalışmalara katılmadı.Fenerbahçe Kulüp başkanı Aziz Yıldırım, başkan vekili Abdullah Kiğılı, yöneticiler Ömer Temelli, Semih Özsoy, Tolga Deniz Aytöre, Yasemin Merçil ve Yalçın Haker de antrenmanın bir bölümünü izledi.Teknik direktör Kocaman ve futbolculara destek için tesislere gelen taraftarlar da çalışmanın ilk yarım saatlik bölümünü takip etti.İki takım arasında oynanan maçlarda en farklı skorlu galibiyeti Fenerbahçe, 6-2'lik sonuçla elde etti.2010-2011 sezonunun ilk yarısında Kasımpaşa'nın sahasındaki yenileme çalışmaları nedeniyle Ali Sami Yen Stadı'nda oynanan maçı Fenerbahçe 6-2 kazanırken, bu sonuç, iki ekip arasındaki 18 maç içinde en farklı skor olarak ortaya çıktı.Kasımpaşa ise, 2009-2010 sezonunda Kadıköy'de yapılan ve Fenerbahçe'nin cezası nedeniyle seyircisiz oynanan maçtan 3-1 galip ayrıldı.

Bu arada, Fenerbahçe ile Kasımpaşa, iki aşamalı olarak oynanan 1962-1963 sezonunda hem Beyaz Grup'ta, hem de Final Grubu'nda birlikte yer alınca, bir sezonda birbirleriyle toplam 4 maç yapmış oldu.29 Eylül 2012 Cumartesi günü saat 19:00′da başlayacak olan karşılaşmahakem İlker Meral'in yönetiminde olacak.Hakem İlker Meral"in yardımcılıklarını Cem Satman ve Hakan Yemişken yaparken karşılaşmada dördüncü hakem olarak ise Taner Gizlenci görev alacak.Kasımpaşa - Fenerbahçe Maçı Lig TV'den canlı izlenecek.

Maç: Kasımpaşa - Fenerbahçe

Yer: Recep Tayyip Erdoğan Stadı

Yayın: Lig TV Canlı Spot Haber.com ( Canlı Radyo Anlatım )

Tarih: 29 Eylül 2012 Cumartesi

Saat: 19:00

Amerikalı Chevrolet Paris Otomobil Fuarı'nda

SUV segmentinin yaratıcısı Chevrolet, modern ve çekici iç ve dış tasarıma sahip yeni Chevrolet Trax ile üstün güvenlik standartları sunuyor. Chevrolet Spark, yeni tasarımıyla konforda fark yaratıyor. 1.478 lt'lik geniş bagaj hacmi ve güvenli sürüş özelliklerine sahip Chevrolet Cruze Station Wagon, showroomlarda yerini almaya başlıyor. Bu yıl, küçük SUV modeli Trax'ın dünya lansmanını gerçekleştirmesinin yanı sıra, 2011 yılının başından bu yana geçen 18 aylık sürede 10 yeni modelini de piyasaya süren Amerika'nın ikonik markası Chevrolet, 2012 Paris Otomobil Fuarı'nda Avrupalı müşterilerine birçok yeniliği bir arada sunuyor. SUV segmentinin yaratıcısı Chevrolet'den yepyeni bir SUV, Yeni Chevrolet Trax Chevrolet, 77 sene önce satışa sunduğu Suburban Carryall ile başlayan SUV geleneğindeki iddiasını Yeni Chevrolet Trax ile arttırıyor. Trax, dünya premierini 27 Eylül'de başlayan Paris Otomobil Fuarı'nda gerçekleştirdi. Hızla büyüyen küçük SUV segmentindeki Yeni Chevrolet modeli olacak olan Trax, başarısını kanıtlamış Captiva ile birlikte Chevrolet'nin sunduğu şık SUV araçlar arasındaki yerini alacak. Uzunluğu 4.248 mm ve dingil mesafesi 2.555 mm olan Chevrolet'nin yeni, küçük ve sportif SUV modelinin güçlü gövde hatları, aracın çevikliğini ve hareketliliğini ortaya çıkarıyor. Kolayca göze çarpan ön ızgarasının alt ile üst kısmını birbirinden ayıran papyon şeklindeki Chevrolet logosu sayesinde Trax'ın Chevrolet ailesinin bir üyesi olduğu hemen anlaşılıyor.

Paris Otomobil Fuarı'nda Kia'dan 4 Yeni Model

Kia, fuarda yeni Carens ve yeni pro_cee'd'in dünya prömiyerini, Optima Hibrid ve makyajlı Sorento'nun Avrupa prömiyerini gerçekleştirdi. Yeni Carens... Kia'nın kompakt MPV modeli Carens, yeni yüzünü Paris Otomobil Fuarında gösteriyor.. Tepeden tırnağa yenilenen yeni Carens, modern ve dinamik ailelerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlandı ve üretildi. Tamamen yeni bir platform üzerinde üretilen araç, üstün bir aerodinamiği, modern tasarımı, uzun dingil mesafesi ve yedi koltuğa kadar kapasite imkanları ile zarif ve geniş bir kullanım imkanı sağlıyor. Yeni Carens'in yanı sıra, Kia standında dünya prömiyerini gerçekleştiren bir başka model pro_cee'd oldu. Yeni pro_cee'd, bir önceki modele popülerliğini kazandıran sportif görünümü daha da ileriye taşıyor. Kia'nın Baş Tasarım Başkanı Peter Schreyer konuya ilişkin şunları söylüyor; "Bu araç, tepeden tırnağa duygu ve enerji taşıyor. İlk bakışta bile bu araca sadece sahip olmak istediğinizi değil, aynı zamanda kullanmak ve içinde olmak istediğinizi de hissediyorsunuz. Kia, şu anda kendine özgü bir tasarım macerası yaşıyor ve yeni pro_cee'd bu ileriye yönelik yolculuğa öncülük ediyor." 2013 yılı ilk çeyreğinde satışa sunulacak olan yeni pro_cee'd, 4.310 mm toplam uzunluk, 1.780 mm genişlik ve 2.650 mm dingil mesafesi ile 5 kapı hatcback kardeşiyle aynı boyutlara sahip. Bu iki yeni modelin yanı sıra Avrupa lansmanı gerçekleştiren iki farklı model de bulunuyor. Tamamen yeni 2.4 lt. 192 ps GDI motor seçeneğine sahip yenilenen Sorento ve eşsiz bir performans ve ekonomi karışımı vadeden yeni 2.0 litre Optima Hybrid benzinli.

Süper Panda Paris'te Tanıtıldı

Fiat'ın ilk olarak 1980 yılında üretmeye başladığı ve ekonomik mini şehir otomobilleri alanında yepyeni bir sayfa açarak 30 yılı aşkındır sınıfının lideri konumunu koruyan Fiat Panda modelinin mini bir SUV rolünü üstlenen dört tekerlekten çekişli versiyonu, 2012 Paris Otomobil Fuarı'nda resmen tanıtıldı. 3. nesil yeni Fiat Panda temel alınarak geliştirilen Fiat Panda 4x4, elektronik diferansiyel kilidiyle desteklenen sürekli dört tekerlekten çekiş sistemi, arazi şartlarına uygun süspansiyon sistemi ve tasarımsal özelliklerinin yanı sıra 85 HP güç üreten 0.9 litrelik TwinAir turbo benzinli ve 75 HP güç üreten 1.3 litrelik Multijet turbo dizel motor seçenekleriyle yollara çıkacak. 2004 yılında COTY jürisi tarafından "Yılın Otomobili" seçilerek 30 yılı aşkın süredir ulaştığı 6.5 milyon adeti aşan satış başarısını ödülle taçlandıran Fiat Panda'nın yeni neslinin dört tekerlekten çekişli versiyonu, aynı zamanda mini sınıfta yer alan otomobiller içinde 4x4 özelliğine sahip yegane model unvana sahip olmasıyla da ön plana çıkıyor. İlk olarak 1980 yılında üretimine başlanan ve Fiat'ın mini sınıfta kendi başına bir marka haline gelen efsane modeli Fiat Panda'nın 3. neslinin dört tekerlekten çekişli versiyonunun dünya tanıtımı, 2012 Paris Otomobil Fuarı'nda gerçekleştirildi. İlk olarak geçtiğimiz yılsonunda tanıtılan ve 2012 yılı içinde kademeli olarak Avrupa pazarlarında satışına başlanan yeni Fiat Panda'nın 4x4 versiyonu, gerek sınıfındaki tek dört tekerlekten çekişli model olması gerekse mini bir SUV'u andıran çok yönlü özellikleriyle ön plana çıkıyor. Tasarım açısından mini bir SUV modeline yakışır nitelikte görsel unsurlara sahip olan yeni Fiat Panda 4x4, standart Fiat Panda modelinin kompakt ve fonksiyonel tasarım öğeleriyle harmanlanmasıyla da dikkat çekiyor. Yeni Fiat Panda 4x4, arazi şartlarındaki sürüşler için görev yapan gövde altındaki metal koruması, tasarımı yenilenen ön ve arka tamponları, gövde barları, yeni egzoz çıkışları, 15 inçlik alaşım jantları ve iki yeni renk seçeneğiyle (Sicilya turuncusu ve Toscana yeşili) ilk bakışta farkını belli etmeyi başarıyor. Kabin içinde ise yeni Fiat Panda modelinin pratik ve fonksiyonel tüm unsurlarını aynen taşıyan Fiat Panda 4x4, gösterge panelini çevreleyen yeşil renkli şeritleri, üç farklı renkte (yeşil, bej, turuncu) özel bir tasarıma sahip olan kumaş koltukları, eko-deri kaplamalı eklemelere sahip ön ve arka kapı panelleri ve çok miktarda eşya gözleriyle de mini bir SUV modeline yakışır kokpit özellikleri sergileyebiliyor.

Özal'ın Cenazesiyle İlgili Flaş Açıklama

Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce, merhum 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın mezarının ne zaman açılacağı konusundaki çalışmaların sürdüğünü belirterek, "Nokta atış, 'Şu tarihte başlayacağız, şu tarihte bitireceğiz' şeklinde oluşan bir tarih yok ama en kısa zamanda, bir-iki gün içinde belli olur. Cenazenin hepsini getireceğiz " dedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kararı doğrultusunda 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Topkapı'daki Anıt Mezarı'nı açarak, ölüm nedeni konusunda inceleme yapacak olan Adli Tıp Kurumu'nun Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce, AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Adli Tıp Kurumu Başkanı Haluk İnce'ye yöneltilen sorular ve verilen yanıtlar şöyle: "Feth-i kabir" işlemi hangi durumlarda yapılır? İnce: Feth-i kabir yani mezar açma işlemi ilk kez yaptığımız bir işlem değil. Bunu hep altını çizerek söylüyorum. Bir defin işlemi yapılmış ama şüphe oluşmuşsa veya eksik bir inceleme varsa ya da bildirimsiz gömülme varsa feth-i kabir işlemi yapıyoruz. Bize, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından böyle bir görev verildi. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın feth-i kabir işlemini yapacağız. Bize dosya geldikten sonra hızlı bir şekilde çalışmamıza başladık. Bu çalışmalar doğrultusunda da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevlendirilen savcılarla toplantı yaptık ve 'Nasıl bir işlem yapılacak, bu işlemin doğru yapılabilmesi için hangi şartların oluşması gerekir?' sorularının yanıt bulduğu 'İş Akış Şeması' oluşturduk. En önemli faktörlerden birisi, birimlerin koordinasyonu ve iş bölümünün yapılması. Bu koordinasyon ve iş bölümü süreçlerini tamamladık. Dün arkadaşlarımız mezarda, ilk incelemelerini yaptılar ama bununla ilgili bilgileri zaten toplamıştık. Bunların hepsini Cumhuriyet Başsavcısı ile de konuştuk. Nasıl bir işlem yapacağız? Oradaki yapının bilgilerine ulaşıldı.

Fatih Terim'e Dev Talip

Galatasaray'ın yükselişiyle birlikte Muslera, Semih ve Selçuk İnan için Avrupa'nın önde gelen kulüpleri sıraya girerken teknik direktör Fatih Terim'e de eski takımı Milan talip oldu. Milliyet'in haberine göre Serie A'da bu sezon hayal kırıklığı yaratan ve ligde 5 hafta sonunda 3 kez yenilen Milan'ın, Terim'i takımın başına geçirmek için düğmeye bastığı öğrenildi. Şampiyonlar Ligi'nde sahasındaki Anderlecht beraberliği sonrası teknik direktör Massimiliano Allegri'yi gözden çıkaran Milan'da, genel menajer Adriani Galliani'nin, Terim için çalışmalara başladığı ve tecrübeli teknik adamı, sezon ortasında olmasa dahi önümüzdeki sezon için ikna etmeye çalışacağı öğrenildi. Terim'le yakın dost olan Galliani, sarı-kırmızılı kulübün tecrübeli hoca ile anlaşmasından sonra tebrik mesajı da geçmişti. Zlatan İbrahimovic ve Thiago Silva gibi yıldızlarını Paris Saint Germain'e satan Milan, Antoni Cassano'yu da Pazzini karşılığında Inter'e vermişti. Kulüpte yeniden yapılanma kararı alan ve önümüzdeki sezon kadrosunu baştan aşağı değiştirmeyi planlayan Milan'ın, değişime en uygun isim olarak da eski hocası Terim'i gördüğü ifade edildi.

Japon Bilim Adamları Migren'i Yok Ettiğini Açıkladı

Her insanın 10/1'inde görünen migren, kadınların 4/1'inde en sık rastlanan ve tedavisi olmayan bir rahatsızlık olarak belirlenmişti. Alman Bilim adamları 2005 yılında 4 yıl boyunca süren araştırmalar yaptı. Birinci kromozomda bulunan sinir hücrelerinin yanlış sinyaller göndermesi sonucu Migren'in oluştuğunu saptadı. Alman bilim adamlarına göre bu bozukluk genetik bir yapıdan geliyordu. Tüm dünya bu bilim adamlarının tedaviye yönelik ilaç çıkaracağını beklerken, Japon bilim adamları bu sinyalleri düzeltecek bir ilaç yapılamayacağını ve yapılsa dahi bu sinyalleri elektromanyetik radyasyon dalgalarının (cep telefonu, bilgisayarlar, uydu alıcıları, modemler, baz istasyonları, elektrikli tüm ev aletlerinin) yol açtığını ve bu yüzden başarılı olunamayacağını ileri sürmüştü. Japonya'da geliştirilen bir buluş ile elektromanyetik sinyalleri engellemeye çalıştığı ispatlandı. Bilim dünyasında kabul gören bu teknoloji Migren'i yok etmeyi başardı ve yüz binlerce kişiyi bu hastalıktan kurtardı. Türkiye'de Jinsei Life Power adı altında satılan bu Japon icadı iki yıldır Türkiye pazarında ve her gün kitlesi gittikçe artıyor. Yıllardır Migren rahatsızlığı çeken Jinsei için Yaşar Göçeroğlu: "55 yıldır çektiğim migrenden kurtardınız. Almanya'da tedavi terapileri uygulandı. Tımarhaneye bile yatırdılar ama çözüm olmadı. Avamigran ve tegredol adı verilen test ilaçlarını kullanmama karar verildi. Bu ilaçları 1974 yılından beri kullanıyordum ve Ramazan'da oruç tutmam mümkün bile değildi. Şuanda hem oruç tutabiliyorum hem de o ilaçları kullanmıyorum" diyor.

27 Eylül 2012 Perşembe

Orduspor - Galatasaray Maçı 28 Eylül 2012

Lider Galatasaray, Orduspor ile deplasmanda karşı karşıya geliyor. Barış Şimşek'in düdük çaldığı karşılaşmada Orduspor, ilk yarıyı Hasan Kabze'nin golüyle önde kapadı. Maçın ikinci yarısı, Orduspor'un 2-0'lık üstünlüğüyle sona erdi. Mor - beyazlıların ikinci golü 67. dakikada Stancu'nun ayağından geldi. Galatasaray Profesyonel Futbol A Takımı, Spor Toto Süper Lig’in altıncı haftasında yarın akşam Orduspor ile oynayacağı maç için bugün Ordu’ya gitti. Florya Metin Oktay Tesisleri’nde sabah yapılan antrenmanın ardından öğleden sonra Samsun’a uçan Galatasaray kafilesi, Samsun’un Terme ilçesinde verilen molanın ardından karayoluyla maçın oynanacağı Ordu’ya ulaştı. Galatasaray Profesyonel Futbol A Takımı’nın Orduspor maç kampı kadrosu şu şekilde: Fernando Muslera, Ufuk Ceylan – Cris, Dany Nounkeu, Hakan Balta, Semih Kaya, Emmanuel Eboue – Hamit Altıntop, Aydın Yılmaz, Selçuk İnan, Felipe Melo, Albert Riera, Yekta Kurtuluş, Emre Çolak, Nordin Amrabat – Johan Elmander, Burak Yılmaz, Umut Bulut. Galatasaray, Orduspor ile yarın akşam saat 20.00’de Ordu 19 Eylül Stadı’nda karşılaşacak.

Kalbiniz ile İlgili 6 Gerçek

Ülkemizin ve tüm dünyanın en önemli sağlık sorunlarından biri damar tıkanıklığı nedeniyle ortaya çıkan kalp hastalıkları. Damar tıkanıklığının en önemli nedenleri ise kalıtımsal faktörler, diyabet, yüksek tansiyon, sigara, kötü beslenme, egzersiz eksikliği, yüksek kolesterol ve aşırı stres. Bu nedenlerden bir ya da bir kaçının görülmesi, damar tıkanıklığına dolayısıyla da kalpte sorunlar oluşmasına zemin hazırlıyor. Pek çok farklı nedenden dolayı kalp sorunları oluşsa da, uzmanlar bu sorunların ülkeden ülkeye değişebileceğini belirtiyorlar. örneğin Türklerin iyi kolesterol düzeyleri Avrupa ve Amerika'ya oranla daha düşük. Ancak total kolesterol değerine bakıldığında bizler onlara göre çok daha şanslıyız. Ancak tüm dünyanın ortak bir sorunu var; yüksek tansiyon.26 Eylül Dünya Kalp Günü öncesinde Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Dağdelen, Türkiye'nin ve dünyanın kalbini masaya yatırdı ve bilinmesi gerekenleri sıraladı.
Tüm dünyanın sorunu, yüksek tansiyon! 
Kardiyovasküler hastalıklarının en önemli nedenlerinden biri, hipertansiyon. Hipertansiyonun toplumdaki görülme sıklığı ise oldukça yüksek. öyle ki hipertansiyon, tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde başlıca ölüm nedenleri arasında yer alıyor ve ölümlerin yüzde 50'sinden sorumlu tutuluyor. Toplumun beşte birinde hipertansiyon sorunu bulunuyor.
Kırsal bölgedekiler hastalıkların farkında değil! 
Hem ülkemizde hem de dünyada birçok erişkin insan, kalp sağlığı ile yakından ilgili hipertansiyon ya da diyabet problemleri olduğunun veya vücutlarındaki aşırı yağ dokusunun farkında olmuyor. Farkında olsalar bile zaman zaman gereken önemi göstermiyorlar. Kırsal bölgelere gidildikçe beslenme bozukluğu ve sağlık kontrollerinin azlığı birçok problemin geç anlaşılmasına neden oluyor. Kentsel bölgelerde halkın sağlık konusundaki bilinç düzeyi artsa bile, kötü ve yoğun şehir yaşantısı, çalışma yaşamının yoruculuğu ve stres, ek sıkıntıları beraberinde getiriyor. Bu şartların yanı sıra kentlerde sigara tüketiminin yüksekliği, hareketsiz yaşam nedeniyle kilo verilememesi ve düzenli egzersiz yapılamaması kalp hastalıkları risklerini arttırıyor. Yani problemin farkında olmak, sorunların çözümü için yeterli olmuyor!
3.6 milyon Türk'ün kolesterolü sınırda seyrediyor 
Türk toplumunun kolesterol düzeyi diğer ülkelere oranla düşük olmakla birlikte, 6 milyon kişinin kolesterolü sınırda, 2 milyon kişinin kolesterolü ise yüksek seviyede. Bunun yanı sıra Türk halkının iyi kolesterolü düşük, trigliseridleri ise diğer Avrupa ülkelerine göre daha yüksek.
Kadınlar neden mağdur? 
Kadınlarda özellikle 40 yaşından sonra kilo alma oranı hızla artıyor. Diyabete eğilim ve tansiyonda da yükselme görülüyor. Bu durumun en önemli nedenlerinin başında kötü beslenme ve egzersiz yapmamak geliyor.
Sigara nasıl etkiliyor? 
Geçtiğimiz yıllarda genç yaşta sigaraya başlama oranı erkeklerde kadınlara oranla çok daha yüksekti. Ancak günümüzde sigaraya başlama yaşı kadınlarda da oldukça düştü. Erken yaşta başlanmasının yanı sıra sigara içen insan sayısı da her geçen gün artıyor. Sigara tüketiminin önemli bir sorun olduğu ülkemizde, sağlıksız yeme alışkanlığının gelişmesi ve hareketsiz yaşam nedeniyle total kolesterol değerlerinin de önümüzdeki yıllarda giderek yükselmesi bekleniyor.
Çocukluk çağında yapılan kontrollerin faydaları neler?  
2000'li yıllardan önce ülkemizde romatizmal kalp hastalıkları çok sık görülüyordu. Bu durumun en önemli nedeni ise ülkemizde yeterli hijenik koşulların ve çocukluk yaşlarda sağlık kontrollerinin yapılamamasıydı. özellikle son 20 yılda sağlık kontrollerinin daha bilinçli yapılıyor olması ve okullardaki sağlık taramaları bu konuda önemli yolların kat edilmesini sağladı.
Acıbadem Kadıköy Hastanesi 
Kardiyoloji Uzmanı 
Prof. Dr. Sinan Dağdelen

Çocuğunuzu Bu Hastalıklardan Koruyun

Okullar açıldığında çocukların kapalı ve kalabalık ortamlarda daha fazla vakit geçirmesi nedeniyle bulaşıcı hastalıklar da hızla yayılıyor. Ev kadar temiz ve mikroplardan arınmış olmayan okul ortamı, çocukları virüs ve bakterilerle karşı karşıya bırakıyor. Ailelerin özellikle solunum yolu rahatsızlıklarına karşı dikkatli olması gerekiyor. Memorial Şişli Hastanesi çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Uz. Dr. Ercan Tutak, okul döneminde sık görülen hastalıklar ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Grip hastalıklarda başı çekiyor çocuklar kreşe veya okula başlayana kadar ev ortamında çok sık hastalanmazlar. Okul ve kreşlerin açılması ile birlikte durum tersine döner. Hastalıklar hem onların hem de ailelerin yaşamının bir parçası halini alır. Sonbaharla birlikte damlacık yolu ile yayılan ve solunum yollarına yerleşen virüslerin yol açtığı enfeksiyonlarda artış görülür.Okulda yaygın olarak görülen rahatsızlıkların başında soğuk algınlığına neden olan gribal enfeksiyonlar gelir.

Grip, özellikle Eylül ile Mart ayları arasında sonbahar-kış dönemini kapsayan mevsimsel özellik gösteren bir hastalıktır. Ateş, baş ağrısı halsizlik, kırgınlık ile başlar. öksürük, burun akıntısı ya da tıkanıklığının ardından akciğer enfeksiyonu, sinüzit ve orta kulak enfeksiyonu gibi hastalıklarla birlikte görülebilir. Kış aylarında 2 yaşın altındaki çocuklarda gözlenen solunum yolu hastalıklarının %80'i bu virüslerden kaynaklanır. Çocuğunuz bademciğinden mi, solunum yollarından mı rahatsız? Bakteriler aracılığı ile oluşan bademcik enfeksiyonu ile virüslerin neden olduğu solunum yolu enfeksiyonunu birbirinden ayırt etmek tedavi seçiminde çok önemlidir. Bademcik enfeksiyonunda öksürük ve burun akıntısı genellikle görülmemektedir. Ateş, yutkunmada güçlük, iştahsızlık ve karın ağrısı ön planda iken; virüslerin neden olduğu gribal enfeksiyonlarda öksürük, burun akıntısı, halsizlik, yaygın kas ağrıları daha belirgin şikayet olarak gözlenmektedir. Öksürük ilaçlarının bilinçsiz kullanımından kaçının Aileler çoğu kez ateş, öksürük ve burun akıntısı şikayeti olan çocuklarına gereksiz yere antibiyotik ve şurup verir. Oysa yapılan çalışmalar virüs enfeksiyonlarında bu ilaçların etkili olmadığını ortaya koymaktadır. Ateş düşürücülerin gereksiz yere kullanımı çocukların doğal bağışıklık sisteminin güçlenmesine engel olmaktadır.

Solunum yolu enfeksiyonlarında gözlenen öksürük şikayeti aslında oluşan salgıların solunum yollarından temizlenmesi için vücudun bir savunma mekanizması olarak işlev görür. öksürük kesici özelliği olan ilaçların kullanımı, vücudun bu doğal savunmasını bloke ettiği için kullanılması önerilmez. Bazen bademcik enfeksiyonu ile gribal enfeksiyon ayırımı, muayene sonucunda da yapılamaz. Bu durumda boğaz kültürü alınması, bazı kan testlerinin yapılması ve sadece ateş düşürücü verilerek hastanın gözlenmesi gerekir. özellikle alerjik bünyesi olan çocuklarda astım atağını başlatması veya küçük bronşların salgılarla tıkanması neticesinde "bronşiolit" adı verilen rahatsızlığa neden olabilmesi açısından gribal enfeksiyonlara karşı tedbir almak bu aylarda özellikle önemlidir. Grip mi nezle mi? Nezle, grip ile çok sık karıştırılan bir rahatsızlıktır. Ancak nezlede genel durum daha iyidir. Ateş yüksek olmaz. Daha çok hapşırık, burun akıntısı ve burun tıkanıklığı ile kendisini gösterir. Nezle ve grip gibi hastalıkların uzun sürmesi hastalığın sinüzit ve orta kulak enfeksiyonu ile komplike olmasına yol açabilir. Bu nedenle sinüslerin ve östaki kanalının ağzının açılmasını sağlayacak steril tuzlu su içeren burun damlalarının kullanımı yarar sağlayacaktır. Eğer bir çocukta yılda 5 defadan fazla tekrarlayan, sinüzit, orta kulak enfeksiyonu, akciğer enfeksiyonu ile komplike olan solunum yolu enfeksiyonu şikayeti varsa mutlaka uzman bir doktor tarafından muayene edilmesi gerekir.
Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü
Uz. Dr. Ercan Tutak

Paris Ootomobil Fuarı'ndan: Toyota'nın C Segmenti Atağı

Tutkulu ve heyecan verici modeller üretme kararlılığını ürünlerine yansıtan Toyota, C segmentinde Yeni Auris ve station wagon versiyonu Yeni Auris Touring Sports ile birlikte daha sportif bir görünüşle Yenilenen Verso'yu Paris'te beğenilere sundu. Yeni Auris: Toyota'nın yeni yüzü Toyota, C- hatchback modeli Auris'in Avrupa için tasarlanan yeni neslini ilk kez Paris Motor Show'da otomobil meraklılarının beğenisine sundu. Görünüm ve donanımı baştan sona değişen Yeni Auris şimdi çok daha cesur ve dinamik özelliklere sahip bir otomobil olarak dikkatleri üzerinde topluyor. Dışarıdan ve içeriden tamamen yeniden tasarlanan yeni nesil Auris'te sunulan benzinli, dizel ve elektrikli hibrit motor seçenekleri ile Toyota, C segmentinde üç motor teknolojisi seçeneği sunan tek marka olarak da fark yaratıyor. Toyota'nın "Keen Look-Keskin Bakış" far ve "Under Priority – Öncelikli" ön ızgara tasarım felsefesinin yansıtıldığı Yeni Auris, agresif, cesur ve çekici dizaynıyla takdir topluyor. Bir önceki nesile göre 30 mm artırılarak uzunluğu 4275 mm'ye ulaşan Yeni Auris'in yüksekliği de 55 mm düşürülerek 1460 mm'ye indirildi. 2600 mm'lik dingil mesafesi ve 1760 mm'lik genişliği korunan Yeni Auris, zemine hakim güvenli ve ayakları yere daha sağlam basan bir görüntü kazandı.

Yeni nesil Auris'te sunulan en dikkat çekici yeniliklerden biri de iç mekan hissine etkili bir dokunuş yapan "Skyview" tavan. "Skyview", C segmentindeki en büyük panoramik cam tavanlardan biri olarak yeni Auris'in iç mekanında daha fazla konfor ve ferah bir hacim sunmaya olanak tanıyor. Yeni Auris'in yenilenen iç tasarım detayları sayesinde kabinde geliştirilmiş duyusal kalite ile birlikte iç mekanda renkleri birleştiren görsel bütünlük sunuluyor. Saten gümüş rengin hakim olduğu kokpitte; beyzbol dikişli deri kaplama direksiyon simidi, kapı pervazları, ön panel üst yüzeyi ve kol destek dayama bölümünde kullanılan yumuşak malzeme kalite hissini güçlendiriyor. Yeni Auris 20 mm artırılan arka koltuk diz mesafesi ile daha konforlu bir yolculuk sunarken, 360 lt'ye yükseltilen bagaj kapasitesiyle de sınıfında bir adım öne çıkıyor. Yere yakınlığı 55 mm alçaltılan Yeni Auris'te daha düşük sürüş pozisyonu ve ağırlık merkezi ile güvenli ve rahat bir sürüş olanağı sağlanıyor. Segmentinin en iyisi olan 0,28 Cd sürtünme katsayısı ile sürüş çevikliği artan Yeni Auris'in, bu mühendislik tasarımı sayesinde yakıt tüketimi de düşürüldü. C Segmentinde ilk hibrit wagon "Yeni Auris Touring Sports" Yeni Auris Touring Sports bagaj kapasitesi, tasarımı ve dinamik yapısıyla Paris'te öne çıkan Toyota modelleri arasındaki yerini aldı. Hibrit versiyonu ile C segmentindeki ilk hibrit wagon otomobil olan Yeni Auris Touring Sports'un dünya lansmanı da Paris'te gerçekleştirildi. Hatchback versiyonuna göre 285 mm daha uzun olan Yeni Auris Touring Sports, bu oranda genişleyen bagaj hacmine sahip. Yeni Auris Touring Sports'da yeni bagaj kapağı ve tampon tasarımı ile bagaj yükleme alanı hatchback versiyonuna göre 80 mm daha aşağıda yer alıyor ve arka stop lambaları da tasarıma dinamizm katıyor.

Yenilenen Verso Avrupa'da Tasarlandı, Türkiye'de Üretilecek Kapsamlı bir değişimden geçerek yeni Auris ve Auris Touring Sports'dan izlenimlere sahip olan Yenilenen Verso, Toyota'nın "Keen Look - Keskin bakış" ve "Under Priority - Öncelikli" yeni tasarım anlayışını mükemmel bir şekilde yansıtıyor. Toyota Türkiye Adapazarı Fabrika'sında üretilecek olan Yenilenen Verso, geliştirilmiş geniş iç hacmi ile aile otomobili kimliğini vurguluyor. C segmentindeki Toyota ürün atağının bir parçası olarak Paris Motor Show'da ilk defa sahneye çılan yenilenen Verso'da çok yönlülük, genişlik ve pratik kullanım detayları düşünülerek 300'den fazla parça değiştirildi. C-MPV sınıfının önemli temsilcilerinden Yenilenen Verso, geniş iç hacmi ile sınıfının en iyisi olarak öne çıkarken, 7 koltuklu Easy Flat sistemi 32 farklı oturma seçeneği sunuyor. Bagaj kapasitesi 3'ncü sıra koltukların yatırılmasıyla 440 litreye çıkabilen Yenilenen Verso, gerçek çok amaçlı otomobil olarak dikkat çekiyor. Yeni Auris'te sunulan "Skyview" tavan da Yenilenen Verso'nun çekici tasarım detaylarından biri. Yaris'in daha özel dış tasarımına ve gençliği yansıtan detaylara sahip olan Yeni Yaris Trend versiyonu ve TRD (Toyota Racing Development) yarış aksesuarlarıyla donatılan GT86 modeli de ilk kez Paris Motor Show'da sergilenecek modeller arasında yerini aldı. Türkiye'de Üretilecek C-Sedan İsmi Açıklandı: Corolla Toyota, Adapazarı Fabrikası'nda üretilecek olan C segmentindeki sedan modelin ismini Paris Motor Show'da "Corolla" olarak açıkladı. Corolla'nın 11'nci jenerasyonu 150 milyon Euro yatırımla 2013 yılının ikinci yarısından itibaren Adapazarı'nda üretilecek. Toyota Corolla, 1994-2006 yılları arasında da Adapazarı fabrikasında üretilmişti.

Başbakan'dan Mahkumlara Büyük Müjde


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, NTV canlı yayınına katılarak gazetecilerin sorularını cevapladı. Balyoz davasıyla ilgili soruları yine 'gerekçeli karar açıklanmadığı' gerekçesiyle cevaplamayan Erdoğan, karar açıklandıktan sonra sanık yakınlarının duygusal tepkilerini nasıl karşıladığı sorusunu cevaplarken bir de müjde verdi: "Balyoz sanıklarının babalık- kocalık haklarının alınması gibi bir durum yok tabii. Kaldı ki biz yeni bir hazırlık yapıyoruz. Görüşmelerde eşler birbiriyle belli süreler, cezaevi dışında hazırlanmış belli yerlerde görüşebilecekler. İlk defa bu uygulamayı başlatacağız. Eşiyle bir araya gelme imkanı vereceğiz. Bu ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum olanlar için bile geçerli olacak" Gündemdeki konuları değerlendiren Erdoğan, terör sorunun çözümü için BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'la görüşüp görüşmeyeceğinin sorulması üzerine "Teröristlerle sarmaş dolaş, yanak yanağa görülenlerle ne konuşacağım? Onlarla masaya otursam, bunu gören şehit anası ne der?
Ben bir yehit annesinin göz yaşlarını, bunların hiçbirine değişmem" dedi. Başbakan Erdoğan, "terörle mücadele, siyasi uzantılarıyla müzakare" prensibinde kararlı olduklarını hatırlatarak 'silahların susması' teklifine bakışını şöyle açıkladı: "Silahların susması, silahların bırakılması değil tam tersine silahı elde tutmak, bir tehdittir. Bu konuda terör örgütünün silah bırakması gerekir. Askerimizin, polisimizin silah bırakması söz konusu değildir, onlar, onların argümanıdır. Polis, onunla polistir, asker, onunla askerdir. Dolayısıyla biz, terör örgütünün silah bırakmasını bekleriz. Silah bırakılırsa biz de operasyonları minimize ederiz" Başbakan, terör sorunun çözümünü istemeyenler sorulduğundaysa açık adres gösterdi: "Batı bu işi bizim çözmemizi istemiyor. Almanya, Fransa bize yardımcı olmuyor tam aksine ülkelerinde terörist başlarına cirit attırıyor. İskandinav ülkeleri buna tam manasıyla yataklık yapıyor, yüzlerine söyledim. Suçluların iadesi nerede? AB'de 'PKK terör örgütüdür' diyeceksiniz, sonra bütün üyeleri elini kolunu sallayarak gezecek, orada para toplayacaklar milyonlarca Avro. İnsan kaçakçılığı, esrar kaçakçılığı yapıyorlar ve sizin korunmanız altında, göz yumuyorsunuz. Sürekli söylüyorum. Ne yazık ki netice alamıyoruz, netice aldıracak bir uluslararası kurum da yok.

26 Eylül 2012 Çarşamba

Bodrum'da Kundaklama

Torba Koyu’ndaki, 52 yaşındaki Kadriye Özcan tarafından 4 yıldır işletilen beach clup’ta bugün saat 03.30 sıralarında yangın çıktı. Bar ve restoran bölümünde çıkan yangın, kısa sürede büyüdü. Kundaklama sonucu çıktığı anlaşılan yangın, polis ve itfaiye ekiplerinin müdahalesi ile söndürüldü. Sabah geldiğinde işyerinin kundaklandığını öğrenen Özcan, şoke oldu. İşyerini devretmesi için 4 yıldır tehdit aldığını ileri süren Özcan, "En son iki hafta önce tehdit edilen garsonlarım, işi bırakmak zorunda kaldı. Sahile yakın küçük bir işletme olmasına rağmen beach club’ın yeri güzel olduğundan birilerinin gözü vardı. Polise, tehdit aldığım kişilerin ve işyerimi kundaklamalarından şüphelendiğim kişilerin isimlerini verdim. İtfaiye de yangının sabotaj olduğunu söylüyor" dedi. Yaklaşık 15 bin TL’lik hasarı olduğunu belirten Özcan, "Bunlarla beni yıldıramazlar. İşyerimi kimseye devretmeyeceğim" diye konuştu. Olayın ardından şüpheli 4 kişinin ifadelerine başvuran polis, soruşturmanın sürdüğünü bildirdi. DHA-Muğla / Bodrum - Yaşar ANTER

25 Eylül 2012 Salı

Çocuklarınız Pasif Sigara İçicisi Olmasın

Pasif sigara içiminin çocuklar üzerindeki etkisi çok vahim. “Çocuğumun yanında içmiyorum ki” demek kendini kandırmaktan öteye gitmiyor maalesef. Son yapılan araştırmalarda, ülkemizde %75 oranında pasif içici çocuk bulunmakta. Bu korkunç rakamın içeriğini daha da açarsak eğer, sigara dumanına maruz kalan bu çocuklar yılda 5 ila 70 paket sigara içmiş gibi oluyorlar. Çocuğunuzun yanında içmeseniz dahi, saçınıza, elbisenize, teninize sinen sigara dumanı çocukları etkilemeye yetiyor. Annenin aktif olarak sigara içmesi kromozonlarını etkilemekte ve yenidoğan bebeklerde birçok anormalliklerin görünmesine neden olmakta. Womenist.net olarak bu kötü alışkanlığın çocuklar üzerindeki etkisini araştırdık. Sigarasız bir hayatla çocuklarınızla daha sağlıklı günler diliyoruz. Sigaradan, kendinizi ve en değerli varlıklarınız çocuklarınızın sağlığını düşünerek vazgeçin. Pasif içiciliğin çocuklar üzerindeki etkisi Pasif içici çocukların astım olma riski %50 daha fazla oluyor. Alerji riski çoğalıyor.
Besin alerjisi, deri reaksiyonları %4 oranında artıyor. Boğaz enfeksiyonları, sinüzit, faranjit, geniz eti ve bademcik sorunları çok sıklıkla görülüp sürekli tekrarlıyor. Akciğer fonksiyonları yavaşlıyor. Zatürre ve bronşit olma riski çoğalıyor. Kulak enfeksiyonları artıyor. Kanser riskini arttırıyor. Özellikle lösemi ve lenfoma gibi hastalıkların görülme riski artıyor. Sigara dumanına maruz kalan çocukların ileride obezite riski artıyor. Sigara dumanı ile büyüyen bebekler daha az uyur, huysuzlanır ve çabuk hastalanırlar. Emzirme döneminde sigara içen annelerin çocukları, fiziksel ve bilişsel olarak olumsuz etkilenip gelişimleri geri kalıyor. Pasif içime maruz kalan çocukların kandaki cotinin miktarı çok yüksek çıkıyor. Cotinin maddesi de damar çeperlerini daraltıp kalp krizine neden oluyor.
 Pasif içiciliğin çocuklarda psikolojik etkisi Sigara dumanına anne karnındayken maruz kalan çocuklar, küçük yaş dönemlerinde hiperaktivite, huysuzluk, ankisiyete ile uğraşmak zorunda kalıyorlar. Psikolojik olarak huzursuz büyüyen bu şanssız çocuklar, okul çağında öğrenme zorlukları ile karşı karşıya kalıyorlar. Ergenlik çağında ise, stres ile başa çıkmak zorunda kalıp psikoza girme eğilimleri artıyor ve anne-babalarını örnek alıp %80’i sigaraya başlıyor. Günümüzde dünya çapında sigara başlama yaşı 12’ye düşmüştür. Dünya Sağlık Örgütü bununla başetmede ilk olarak anne-babaların sigarayı bırakmalarını ve çocuklarına örnek olmaları gerektiğini yayınlamıştır. Çocuklar doğdukları andan itibaren rol model olarak gördükleri anne-babalarını her ne kadar sigaranın zararlarını bilselerde, örnek almakta ve yetişkin olmadan sigaraya başlamakta. Tüm bunları bilip bilerek sigara içen anne-babalar çocuklarının geleceğini, sağlıklarını risk altına atmak yerine sigarayı bırakmaları gerekmekte.

Şehit ve Yaralı İsimleri Belli Oluyor

Tunceli'deki bombalı saldırıda hayatını kaybeden sivil ve yaralanan eşinin kimlikleri belirlendi. Tunceli'de meydana gelen patlamada kızı Fadime Acar'ın hayatını kaybettiğini, damadı Ali Acar'ın ise yaralandığını söyleyen Ani Yüksel, yaralı damadının getirileceğini öğrendiği Fırat Üniversitesi Fırat Tıp Merkezi'ne geldi. Yüksel, kızı ve damadının patlama sırasında bölgede yürüyüş yaptıklarını öğrendiğini, kızının hayatını kaybettiğini, damadının ise yaralandığını ifade etti. Patlamada şehit olan 7 askerden birinin, Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesi Karaağaç beldesinde ikamet eden Kadir Dadaş olduğu öğrenildi. Tunceli Valiliği'nden yapılan açıklamada ise kentteki patlamaya ilişkin "Mayın patlaması neticesinde, 2'si uzman çavuş, 4'ü er ve 1'i sivil vatandaş olmak üzere 7 şehit bulunmaktadır" ifadesi kullanıldı. Saldırı, Tunceli kent merkezine yaklaşık 3 kilometre mesafedeki Atatürk Mahallesi'nde saat 18.00 sıralarında meydana geldi. Zırhlı bir askeri aracın, güvenliğini sağladığı, askeri personel taşıyan sivil plakalı minibüsün geçişi sırasında PKK'lılar, karayoluna daha önceden yerleştirdikleri, tahrip gücü çok yüksek bombayı uzaktan kumanda ile patlattı.

Tunceli'de Patlama 6'sı Asker 7 Şehit

Tunceli Valiliği'nden yapılan açıklamada, "Patlamada 2'si uzman çavuş, 4'ü er ve 1'i sivil vatandaş olmak üzere 7 şehit bulunmaktadır. Olayda 1 vatandaş yaralandı" denildi. Tunceli Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, "Bugün saat 18.05 sularında, merkez Atatürk Mahallesi Kanoğlu mevkii Yeni Hastane kavşağında meydana gelen mayın patlamasının ardından ilgili kurumlar tarafından kimlik tespit çalışmaları yapıldı. Saat 20.48 itibariyle alınan bilgiye göre, patlamada 2'si uzman çavuş, 4'ü er ve 1'i sivil vatandaş olmak üzere 7 şehit bulunmaktadır. Olayda 1 vatandaş yaralandı. Bu vatandaşımız Elazığ Araştırma Hastanesi'ne sevk edilmiş olup, hayati tehlikesi bulunmamaktadır" ifadeleri yer aldı.

TSK'da Sürpriz İstifa

Aydınlık gazetesinin haberine göre Yüksek Askeri Şura Kararlarıyla Tümamiral rütbesine yükselen Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı Kemalettin Gür istifa etti. Tümamiral Gür'ün istifasında Balyoz, Ergenekon, Poyrazköy ve askeri casusuluk gibi davaların etkin olduğu dile getiriliyor. 2010'da dönemin Deniz Harp Okulu Komutanı Tuğamiral Türker Ertürk yürütülen soruşturmalara tepki olarak görevinden istifa etmişti. Görev yaptığı dönemde "Balyoz Planı" davasıyla gündeme gelen Deniz Harp Okulu'nda uzun bir aradan sonra basın gezisi düzenlenmişti. Uygulama, akıllara "İmaj mı tazeleniyor?" sorusunu getirmiş, o sırada Deniz Harp Okulu Komutanı olan Tuğamiral Kemalettin Gür, bu soruyu, "Bu gezinin davayla bir ilgisi yok. İmaj tazeleme gibi bir endişemiz yoktur. Bizim imajımız her zaman yüksek" diye cevaplamıştı.

23 Eylül 2012 Pazar

Fenerbahçe Trabzonspor Derbi Maçı 24 Eylül 2012

Fenerbahçe 0-0 Trabzonspor. Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda Trabzonspor ile oynayacak olan Fenerbahçe bu maçın hazırlıklarını tamamlayarak kampa girdi.Sarı - lacivertli ekibin Can Bartu Tesisleri'nde yaptığı ve basına kapalı gerçekleştirilen antrenmanı Başkan Aziz Yıldırım ile Yönetim Kurulu üyeleriden Tolga Deniz Aytöre ve Serdar Erkan da izledi.Sportif Direktör ve Teknik Sorumlu Aykut Kocaman yönetimindeki antrenman 1 saat 20 dakika sürdü. Serdar Kesimal dışındaki bütün oyuncular ise antrenmanda yer aldı.Koşu ve ısınma hareketleriyle başlayan antrenman, 3 grup halinde yapılan 5'e 2 top kapma ve pas çalışmalarıyla devam etti. Ardından 3'e 2 hücum ve defans organizasyonu çalışması yapan oyuncular, taktiksel ve bireysel çalışmalarla antrenmanı noktaladı. Dirk Kuyt ise antrenmanın tamamında takımla birlikte çalıştı.Bu antrenmanla Trabzonspor maçı hazırlıklarını tamamlayan Fenerbahçe, Can Bartu Tesisleri'nde kampa girerek maç saatini beklemeye başladı.

Sinsice Yaklaştı Polisi Arkadan Vurdu

Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin acil servis bölümündeki polis noktasında görev yaparken silahlı saldırı sonucu ağır yaralanarak ameliyata alınan polis memuru Tuncay Akyüz, kurtarılamadı.İpekyolu üzerinde bulunan 400 yataklı Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin acil servisinde görevli polis memuru Tuncay Akyüz, saat 22.00 sırlarında silahlı saldırıya uğradı.Hastanenin acil servisinde bulunan polis odasına giren saldırgan, Tuncay Akyüz'e ateş etti. Akyüz yere yığılırken saldırgan, polisin silahını alarak hastaneden kaçtı.Şehit polis memuru Tuncay Akyüz'ün, evli ve 3 aylık bir çocuğu olduğu öğrenildi.Saldırı haberi üzerine Emniyet Müdürü Ümit Yurdakul, İl Jandarma Komutanı Albay Nurettin Alkan ve çok sayıda polis, hastaneye geldi. Bazı polis memurları gözyaşlarını tutamadı.Şehit olan polis memurunun eşi, evinden ambulansla hastaneye getirildi.Hastanenin güvenlik kameralarını inceleyen ekipler, polis odası kapısında bekleyen Tuncay Akyüz'ün, arkasından yaklaşan ve gömleğinin altında sakladığı silahla ateş eden saldırgan tarafından şehit edildiğini belirledi.Emniyet güçleri, güvenlik kamerasına yansıyan ve eşkali belirlenen saldırganı yakalamak için çalışma başlattı.

Balyoz'da Yeni Tutuklamalar

Balyoz Davası'nda haklarında yakalama kararı çıkarılan 3 muvazzaf asker daha çıkarıldıkları nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. Balyoz Davası'nda haklarında yakalama kararı çıkarılan 3 muvazzaf asker Merkez Komutanlığı'na bağlı minibüsle Çağlayan Adliyesi'ne geldi. Balyoz Davası'nda tutuksuz yargılanırken hapis cezası alarak haklarında yakalama kararı çıkartılan sanıklar teslim olmak için sabah saatlerinde Merkez Komutanlığı'na gitti. Merkez Komutanlığı'na bağlı bir minibüsle adliyeye gelen 3 muvazzaf asker Tümgeneral Ayhan Gümüş, Deniz Kurmay Albay Levent Ergün ile Deniz Hakim Ali Cengiz Şirin nöbetçi İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne çıktı. Çıkarıldıkları mahkemede yakalama kararları yüzlerine okunan sanıklar tutuklandı. Adliye çıkışında Merkez Komutanlığı'na bağlı minibüse doğru yürüyen Levent Ergün kendisini dışarıda bekleyen ailesine son kez sarılarak kucaklaştı. Tutuklanan sanıklar Ayhan Gümüş, Levent Ergün ve Ali Cengiz Şirin Hasdal Cezaevi'ne götürüldü. Tümgeneral Ayhan Gümüş 16 yıl, Albay Levent Ergün ile Deniz Hakim Ali Cengiz Şirin 13 yıl 4'er ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Mahkeme Gümüş, Ergün ve Şirin hakkında ayrıca yakalama kararı çıkarmıştı. Sanıkların avukatı Hakan Tunçkol karara itiraz edeceğini söyledi.

Galatasaray - Akhisar Belediyesi Maçı 23 Eylül 2012

Spor Toto Süper Lig'de Galatasaray, kendi sahasında Akhisar Belediye Gençlik ve Spor'u 3-0 mağlup ederek puanını 13'e çıkardı. Sarı-kırmızılı takım, ligde liderliğini de devam ettirdi.Manchester United karşısında iyi bir oyun ortaya koymasına karşın dev rakibine yenilmekten kurtulamayan Aslan lige Akhisar Belediyespor maçıyla dönüyor. Ligde 10 puanla zirvede bulunan sarı-kırmızılılar, tarihinde ilk kez karşılaşacağı Akhisar Belediyespor karşısında sahadan 3 puanla ayrılarak, liderliğini sürdürmeyi hedefliyor. Galatasaray'da, Tomas Ujfalusi ile Sabri Sarıoğlu sakatlıkları, Engin Baytar ise cezası nedeniyle Akhisar karşılaşmasında forma giyemiyor. Şampiyonlar Ligi'nde Manchester United ile oynanan maçta sakatlanan golcü futbolcu Umut Bulut, antrenmanın tamamında takımla çalıştı. Umut'un Teknik Direktör Fatih Terim'in görev vermesi halinde forma giyebileceği ifade edildi.
STAT: Türk Telekom Arena
SAAT: 20.00
YAYIN: Lig TV
HAKEM: Mete Kalkavan
  İstanbul deplasmanına 20 kişilik kadroyla giden Akhisar Belediyespor'da ise sakatlıkları bulunan Serkan, Bikoko ve Bruno maçta forma giyemeyecek. Akhisar Belediyespor'un kadrosuna kattığı son isim olan Mehmet Yılmaz ise takımla birlikte İstanbul'a götürüldü. Futbolculuk döneminde 1991-1995 yıllarında Galatasaray'da forma giyen Akhisar Belediyespor Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu, teknik direktör olarak ligde ilk kez Galatasaray'a karşı rakip olacak. Galatasaray ile Akhisar Belediyespor arasında Türk Telekom Arena'da oynanacak karşılaşma saat 20.00'de başlayacak ve Lig TV'den naklen yayınlanacak. Mete Kalkavan'ın yöneteceği karşılaşmada, İsmail Şencan ve Cemal Bingül yardımcı hakem olarak görev yapacak.

10 Bin Kişiye İş Müjdesi

Haziran ayında kabul edilen Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, yürürlüğe girmesiyle birlikte tüm iş yerlerine önemli yükümlülükler getirecek. Kanunun bunun yanı sıra İş Güvenliği Uzmanlığı alanında yaklaşık 10 bin kişiye de istihdam sağlaması bekleniyor. Kanun, kamu ve özel sektöre ait bütün işleri ve işyerlerini, çırak ve stajyerler de dahil olmak üzere tüm çalışanları kapsama aldı. Böylece 1.4 milyon işletmeyi ve 11 milyon çalışanı kapsayan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'na göre işveren ve çalışanın yanı sıra aynı zamanda işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarına sorumluluklar yükleniyor. Öte yandan işverene maddi ve manevi tazminat, çalışana işi durdurma ve iş akdini fesih yetkisiyle birlikte iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanına yapacakları herhangi bir ihmal sonucunda yetkilerinin askıya alınması ve yetki iptali gibi sonuçlar doğuruyor. Sosyal Güvenlik Müşaviri Ali Tezel, "Yeni yasayla çalışma ortamında herhangi bir güvensiz ve tehlikeli durumda İş ve Bölge Çalışma Müdürlüklerine başvurabilme ve işverenin iş akdini fesih etmesi, işin durdurulması neticesinde çalışmadığı günlerde de maaşını alabilme hakkı çalışanın elini güçlendiren önemli bir unsur" diyor.

En önemli konulardan biri şirketlerin bulundurması gereken İş güvenliği uzmanı ile ilgili eksiklik. Halihazırda 9 binin üzerinde iş güvenliği uzmanı var. Toplam ihtiyacın 20 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Sektörde uzman açığı olduğunu vurgulayan PERYÖN Başkanı Yiğit Oğuz Duman, büyük işletmeler bu konuda yol alsa da sorun yaşadıklarını, ancak asıl problemin KOBİ'lerde görüldüğünü belirtiyor. Türkiye'nin iş güvenliği uzmanı ihtiyacının Bakanlığa göre 15 bin civarında olduğunu, bir başka hesaba göre 20 bini bulduğunu ifade eden Duman, belgeli uzman sayısının ise yaklaşık 8 bin civarında olduğunu söylüyor. Duman, eski mevzuatta iş güvenliği uzmanı 50 ve daha fazla çalışanı olan işletmeleri, işyeri hekiminin ise 50 ve daha fazla çalışanı olan işletmeler için zorunlu olduğunu anlatıyor. Yeni kanunla, her işveren tehlike sınıfına göre hekim bulunduracak. Henüz kapsamlı bir iş güvenliği kültürüne sahip olmayan işyerlerinde gerekli niteliklere sahip bir personelin iş güvenliği uzmanı olarak da görevlendirilebildiğini anlatan Arme İstisnai Eğitim ve Danışmanlık Genel Müdürü Serkan Küçük, "üretimde çalışan bir mühendis aynı zamanda o firmanın iş güvenliği uzmanı olarak da görev yapabilir" diyor. Öte yandan görevinin yanı sıra uzmanlık yapmak isteyenler için ek bir gelir oluşturacağını da belirtiyor. Küçük, "Örneğin, bir firmanın bakım bölümünde çalışan bir mühendis aynı zamanda o firmanın iş güvenliği uzmanı olarak da Bakanlığa bildirildi ve kendisiyle sözleşme yapıldıysa, çalışma süresine bağlı olarak maaşında önemli bir artıştan bahsetmek mümkün" diye konuşuyor.

22 Eylül 2012 Cumartesi

Gaziantepspor - Beşiktaş Maçı 22 Eylül 2012

Gaziantepspor 3 - 2 Beşiktaş
SAAT: 20.00
STAT: Kamil Ocak Stadı
HAKEM: Yunus Yıldırım
YAYIN: Lig TV
Spor Toto Süper Lig'in 5. haftasında Beşiktaş deplasmanda Gaziantepspor'a konuk olacak.Spor Toto Süper Lig'de 5. hafta mücadelesinde Beşiktaş, Kamil Ocak Stadı'nda Gaziantepspor ile karşı karşıya gelecek. Mücadeleyi hakem Yunus Yıldırım yönetecek. Yıldırım'ın yardımcılıklarını Serkan Ok ve Aleks Taşçıoğlu yapacak.
Lige iki beraberlik ile başlayan siyah beyazlılar arka arkaya üçer gollü galibiyetler alarak dördüncü hafta sonunda üçüncü basamakta kendine yer buldu. Beşiktaş bu deplasmandan da puanla ayrılarak galibiyet serisini devam ettirmek istiyor. Kara Kartal'da Batuhan'ın yine disiplinsiz hareketleri nedeniyle Samet Aybaba'yı kızdırdığı konuşulurken, Quaresma sorunu ise içinden çıkılmaz bir hâl aldı. Gaziantepspor'da ise Bosna-Hersekli golcü Senad Ibricic, kırmızı kart cezalısı olduğu için Beşiktaş karşısında takımdaki yerini alamayacak. Tek galibiyetini Trabzonspor önünde elde eden ev sahibi, Beşiktaş’tan da puan kopartmak istiyor. Ev sahibi kırmızı-siyahlılar üç puan ile 15. sırada yer alıyor.

Alzheimer Dünyayı Tehdit Ediyor

Bunama ya da Demans olarak bilinen hastalık Alzheimer, nüfusun yaşlanmasına paralel, istatistiklerde sanayileşmiş toplumlarda en sık görülen hastalık. Öyle ki dünyada 10 milyon Alzheimer hastası olduğu öngörülüyor. Bu sayının 2025 yılında 25 milyona ulaşması bekleniyor. Hastalığın nedeni tam olarak bilinmese de kalıtımın hastalıkta rolü bilim adamlarında kanıtlanmış durumda. Hastalığın tedavi açısından zor olduğunu ifade eden Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Nörolog Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, beynin zihinsel ve davranışsal işlevinin bozulmasıyla ortaya çıkan Alzheimer'ın her durumda Demans olmadığına dikkat çekiyor.21 Eylül Dünya Alzheimer Günü gerek ülkemizde gerekse dünyada çeşitli etkinliklerle kutlanırken küresel anlamda Alzheimer'ın dünyayı tehdit eden bir hastalık olduğu da istatistiklerde kendini gösteriyor. İstatistikler 2025 yılında 25 milyon Alzheimer hastası olacağını söylüyor.

Her Demans Alzhimer Değil 
Alzheimer hastalığına ilişkin bilgi veren Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, Alzheimer hastalığının bir bunama yani Demans hastalığı olduğuna dikkat çekiyor. Demansın genel olarak beynin zihinsel ve davranışsal işlevlerinin bozulmasıyla ortaya çıkan sonuç olduğunu ifade eden Tanrıdağ, Alzheimer'ın eşittir Demans olmadığını vurguluyor. Her Alzheimer hastası Demans hastasıdır ancak her Demans hastası Alzheimer hastası değildir. Beyni etkileyen hastalık ya da durumun ne olduğuna ve beyni nasıl etkilediğine bağlı olarak Demans çeşitlenir. Bu çeşitlenmeyi anlayabilmekte beyin bölgeleri ve işlevleri arasındaki ilişkiye dair temel bilgiler önemlidir.

Alzheimer Tedavisi Zor Bir Hastalık 
Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ tedavi açısından Alzheimer'ın zor bir hastalık olduğunu belirtiyor. Alzheimer hastalığı tedavi açısından zorluk derecesi yüksek bir hastalıktır. Bunun nedeni, gerçek nedeninin tam olarak ortaya konamamış ve spesifik tedavisinin bulunamamış olmasıdır. Diğer nedenler arasında hastalığın ilerleyici olması ve genetik etkilerin bulunması sayılabilir. Yapılan çalışmalar gelecek adına umut verse de hastalık şu anda önemli bir tedavi zorluğu arz etmektedir. Tedavi amacı beyinde eksildiği düşünülen maddelerin geri kazandırılmasına yöneliktir. Ancak hastalığa neden olan ana faktör bilinmediğinden geri verilen maddelerin yeterince verilip verilmediği de belli değildir. Son yıllarda farklı bir tedavi mantığı olan aşı çalışmaları yapılmaktadır.

Hastalığın belirtileri ve evrelerine ilişkin ise Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ şunları kaydediyor. Hastalığın herkes tarafından kabul edilen bir evrelendirmesi yoktur. Beyindeki değişimlere dayanan evrelendirmeler olduğu gibi klinik bazda evrelendirmeler de vardır. Ancak genel olarak hafif, orta ve ileri evreler olduğu söylenebilir. Hafif evrede sadece bellek bozukluğu vardır. Bu evre bellek bozukluğu yapan diğer nedenlerle karıştırılabilir. (depresyon, vitamin azlığı gibi) Orta evrede bellek bozukluğuna dil, beceri, oryantasyon gibi işlevlerin bozukluğu eklenir. Gündelik işlevlerin yapılması zorlaşır. İleri evrede tüm bilişsel işlevler bozulur, davranış anormallikleri çıkar ve hasta çevresine bağımlı hale gelir.

Alzheimer Hastalarına Anlayışlı Davranılmalı 
Hastalık sadece kişinin yaşamını zorlaştırmıyor. Hastanın çevresindekiler özellikle de yakınlarının da yaşamı en az hasta kadar zora girebiliyor. Prof. Dr. Tanrıdağ hasta yakınının da bilmesi gereken gerçeklerin olduğunu belirtiyor. Tanrıdağ hasta yakınlarına ilişkin önemli önerilerde bulunuyor. Bir hasta yakınının hastasının bakım sürecine ilişkin bilmesi gereken ilk gerçek hastasının yeni bilgileri akılda tutmakta zorlanacağı ve yapılacak işler konusunda ona çok sayıda açıklama yapılmasının gerekeceğidir. Bunun yanı sıra hastasının eskiye oranla kişilik ve davranışlarının değişebileceğini ve ona göre davranması gerektiğini bilmelidir.

Alzheimer hastalarına son derece özverili ve anlayışlı davranılmalıdır. Hastalarla hiçbir konuda tartışılmamalı, söyledikleri yanlış da olsa anlayış gösterilmelidir. Onlara gündelik ihtiyaçları için yardımda bulunulmalıdır. Kızgınlık görmek Alzheimer hastalarının durumunu daha da bozar ve içinde bulundukları depresyonu arttırır. Alzheimer hastaları gündelik hayatta insan içinde ve insanlarla birlikte olmalıdır. Yalnız kalan ve az ilgi gören hastalarda hastalığın daha hızlı ilerlediği bilinmektedir. Hastalar insan içindeyken çoğu kez bilmeden hata yapabilirler. Bu gibi durumlarda insanların içinde onların hatalarını yüzlerine vurmak ve onlara kızmak hastalar üzerinde normal insanlardan daha yıkıcı etkilerde bulunur.

Hastalık Konusunda Bilgisi Olan Hastayı Kolay Anlıyor 
Hastalık konusunda bilgili olan hasta yakınları hastalarının davranışlarını ve ihtiyaçlarını daha kolay anlarlar. Bu bilgiler eşliğinde doktorları hastaları konusunda daha fazla aydınlatarak hastalarıyla ilgili daha gerçekçi ve doğru yardımlar alırlar. Hastalık konusunda bilgi sahibi olan bir çok hasta yakınının hastalarını şüphe üzerine doktora götürerek erken tanıya yardımcı oldukları bilinmektedir. Bunun aksi davranışlarda da hastalık ihmal edilerek doktora başvurmadan ileri evrelere gelebilir.

En Yorucu ve Yıpratıcı Dönem En İleri Dönem 
Hasta yakınları için en yorucu dönem doğal olarak hastalığın ileri evresidir. Bu evrede hasta eski kimliğinden farklı davranışlar içindedir. Hemen hiçbir şeyi kendi başına yapamaz. Bazı hastalar bu evrede yatağa bağlanır. Yatağa bağlanan hastanın bakımı ayaktaki hastadan çok daha zordur. Yatak içinde hareket, yemek yedirme, temizlik ve hijyenini yapmak hasta yakın ının üzerine kalır. İleri evre hastalarda yakınlarını algılama ve tanıma problemleri önemli sorunlar çıkarır. Algılama problemleriyle bazı hastalar örneğin oğullarını babaları, kızlarını anneleri sanırlar. Onların öldüklerini bildikleri halde bu yanlış tanımalar onları uygunsuz davranışlara iter ve bazen de paniğe kapılırlar. Kıskançlık ve şüphecilik önemli problemlerin arasında yer alır. Bazı hastalar yakınlarından her şeylerini saklarlar. Telefonu açıp yakınlarını
hırsız diye ihbar ederler.

Hasta Yakınları Depresyona Girebilir 
Hasta yakınları en çok hastalarının kişilik ve davranış değişikliklerinden etkilenir. Hastalarını eskisi gibi kabul ederler ancak hastaları farklı bir insan gibi davrandığında kabullenmek istemezler. Bu mücadele hasta yakınları için çeşitli sağlık problemleri getirebilir. Bunların başında depresyon gelmektedir. Bunun dışında daha önceden sağlık problemleri olan hastaların bu problemleri artabilir. (örneğin hipertansiyon, şeker, kalp hastalıkları)

Alzheimer İle Tek Başına Savaşmak Mümkün Değil 
Alzheimer hastalığı tek başına hasta yakınının bakacağı bir hastalık değildir. Bu konuda hasta yakınları mutlaka profesyonel yardım almalıdırlar. Bu yardım evde hasta bakan profesyoneller tarafından verilebileceği gibi özel sağlık kuruluşları tarafından da verilebilir. Hasta bakımındaki en önemli tavsiye hastalardaki bellek zayıflaması nedeniyle bilgilerin hastalara bir kere değil birçok aktarılmasıdır. Ayrıca hastalara negatif ve eleştirel davranılmamalıdır.

Tiroid Nodülleri Her Zaman Ameliyata Alınmamalı


İyot eksikliği ile görülme sıklığı doğru orantılı olan tiroid nodülleri; guatrojen besinler, doğum sayısı, sigara kullanımı, stres, radyasyona maruz kalmak gibi risk faktörlerine bağlı olarak da ortaya çıkmaktadır. Düzenli doktor takibi gerektiren tiroid nodülleri, yaygın görüşün aksine her zaman ameliyata alınmamalıdır. Memorial Antalya Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Gökhan Yazıcıoğlu, tiroid biyopsisi sayesinde gereksiz ameliyatlardan kurtulmanın mümkün olduğunu söyledi ve tiroid nodülleri hakkında bilgi verdi.

Endokrinoloji uzmanı takibi gerekli 
Tiroid nodülleri, tiroid bezi içinde kıvam olarak farklı, yuvarlak ya da oval oluşumlardır. Nodüllerin görülme sıklığı 18-65 yaş arasında %20-25, 65 yaş üstünde ise %35-40 civarındadır. Hastalık, yaşla birlikte artış göstermektedir. Nodüller çoğunlukla birden fazla olarak görülse de tek olarak da ortaya çıkabilir. Genellikle başka nedenlerle yapılan radyolojik incelemeler ya da “check-up” sırasında saptanan nodüller; öncellikle mutlaka bir endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmelidir.

Bazı şikayetler psikolojik nedenlere bağlı 
Nodüler guatrlı hastalarda tiroid hormon seviyeleri nadiren düşük ya da yüksektir; hormon seviyeleri genellikle normal düzeyde seyreder ve sıklıkla hiç belirti vermez. Hastalar bazen tiroid bölgesinde hissettiği bazı stres kaynaklı belirtileri nodüllerine bağladığından bu belirtilerin geçmesi için ameliyat olmayı tercih eder. Ancak bu şikayetler nodüller yüzünden değil, çoğunlukla psikolojik nedenlere bağlıdır. Dolayısıyla ameliyat ile nodüllerin alınması şikayetleri geçirmeyecektir. Hastalar gereksiz yere ameliyat olmaktan kaçınmalıdır.

Soğuk nodüllerde kanser riskine dikkat 
Tek ya da çok nodül içeren guatrda kanser olasılığı benzerdir. Nodüller soğuk ya da sıcak nodüller olarak da sınıflandırılır.  Soğuk nodüllerin kanser riski %5-15’lere kadar çıksa da çoğu iyi huyludur. Bu nedenle bu nodüllerin ameliyat ile alınmasına gerek yoktur. Sıcak nodüllerin kanser olasılığı ise hemen hemen hiç yoktur.

Biyopsi ile gereksiz ameliyat riski ortadan kalkar 
Soğuk nodüller tespit edildiğinde, nodül çapı belli bir boyuta çıkmışsa tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi yapılır. Tiroid biyopsisinin, nodüllerin kanser mi yoksa iyi huylu mu olduğunu değerlendirmede tüm dünyada en geçerli ve değerli yöntemdir. İşlem ince bir iğne ultrasonografi eşliğinde ya da ultrasona ihtiyaç duymadan yapılır ve 3-5 dakika sürer. Çoğu zaman lokal anesteziye bile gerek yoktur. Biyopsiden sonra hasta günlük işine devam edebilir. Tiroid biyopsisi sayesinde birçok hasta gereksiz ameliyattan kurtulmaktadır.

Memorial Antalya Hastanesi 
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü 
Uz. Dr. Gökhan Yazıcıoğlu

Bostancı'da Türkü Barda Yangın 1 Ölü

Bostancı'daki türkü barda yalıtım çalışması yapan akrabasını ziyaret eden bir kişi, çıkan yangında dumandan etkilenerek hayatını kaybetti. Olay, Bağdat Caddesi no 548'deki 5 katlı binanın 3'üncü katında bulunan bir türkü barda meydana geldi. Alınan bilgiye göre, komşuların gürültüden şikayetçi olması üzerine türkü barda 3 gün önce izolasyon çalışmalarına başlandı. İzolasyon çalışması yapan işçilerde birinin akrabası olan Ahmet Demir, ziyarete geldi. Akrabasının malzeme almak için dışarıda olduğunu öğrenen Demir, diğer işçiler yemeğe gidince tek başına kaldı. Daha sonra türkü barda saat 15.30 sıralarında henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangın bir anda büyüyerek, alevler ve yoğun duman barın tamamını sardı. Pencereye koşan Ahmet Demir çevredeki vatandaşlardan yardım isterken, esnaf itfaiye haber verdi. Çevredekiler Ahmet Demir'in pencereden atlamasını istedi ancak korkudan aşağıya atlayamayan Demir yoğun dumanın etkisiyle kendinden geçerek yere yığıldı. Maltepe ve Erenköy'den olay yerine gelen iki itfaiye aracı, merdiven ile yangına müdahale etti. Yangının söndürülmesinin ardından bara giren itfaiye ekipleri, Ahmet Demir'in cesedi ile karşılaştı. Merdiven aracı ile aşağıya indirilen Demir'in cesedi, Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı.

Otomobil Alacaklar Dikkat

Otomotivde, motor silindir hacmi 1.600 cc'yi geçmeyen araçlarda uygulanan yüzde 37'lik ÖTV'nin yüzde 40'a yükseltilmesinin fiyatlara yüzde 15-20 zam olarak yansıması bekleniyor. Bu da otomobil başına ortalama 1.000 TL'lik zam anlamına geliyor. Ancak otomotiv şirketlerinin yılın son çeyreğinde düşen satışları artırmak için ÖTV zammını tüketiciye yansıtmayacak kampanyalar yapabileceği öngörülüyor. Bütçe açığına önlem arayışı hafif ticarilerle, 1.6 litre ve altındaki motor hacmine sahip araçların ÖTV'sinin en az 3 puan artırılmasını gündeme getirmişti. 17 Eylül'de ÖTV'nin artacağı beklentisi bile otomotiv şirketlerinin hisselerinde ciddi düşüşlere neden olmuştu. Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, 1.6 lt hacimli motorlara yapılacak her 1 puanlık vergi artışının otomotiv pazarının yüzde 3 daralmasına neden olacağını belirtkiş ve "ÖTV'nin yüzde 40'a çıkması satışların yüzde 12, yüzde 42 olması ise yüzde 15 daralması anlamına gelir" demişti.

Hamzaçebi'den Erdoğan'a Sert Sözler

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Balyoz sanıklarına verilen cezalar nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdi. Hamzaçebi, "Başbakan olmadan önce Genelkurmay Başkanı ile görüşmek için ABD'li dostlarında ricada bulunan bir Erdoğan vardı. Ancak şimdi, Genelkurmay Başkanı'nı hapse gönderen, komutanlarını hapse yollayan bir Başbakan var." dedi. Partisinin Beylikdüzü ilçe örgüt toplantısına katılan Akif Hamzaçebi, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Akif Hamzaçebi, "Bugünden itibaren artık farklı bir Türkiye'de yaşadığımızı herkesin bilmesi gerekiyor. Geçen gün Anayasa Mahkemesi 4+4+4 konusunda kararını verdi. Dün de Silivri mahkemelerinden birisi Balyoz Davasıyla ilgili kararını verdi. 4+4+4 ile ilgili kararda Cumhuriyet Halk Partisi'nin Anayasaya aykırı olduğu yönündeki talebi reddedildi. Yine dünkü Balyoz davasında sanıkların ‘hukuksuz yargılanıyoruz, deliller uydurma, sahte' şeklindeki feryatları duyulmazdan gelinerek kendilerine mahkumiyet cezaları verilmiştir. Bu sistemin temeli 12 Eylül 2010 referandumunda atıldı.
O tarihte referanduma sunulan Anayasa değişiklikleri, özgürlük, eşitlik, kardeşlik gibi kulağa hoş gelen kavramların altında sunuldu." şeklinde konuştu. "10 yıl önce ‘özgürlük' diye ‘demokrasi' diye yola çıkanlar, ‘şiir okudum diyerek beni mahkum eden bir devlet vardı' diyenler, bugün mahkemeleri ile gazete okuyanları mahkum ediyorlar." diyen Hamzaçebi, "Silivri'de ‘bu deliller uydurma, ben o tarihte yurt dışındaydım, o seminere katılmadım, o toplantıya katılmadım. Haksız bir şekilde yargılanıyorum. Bunu hak etmiyorum' diyenler... Yahut yargıya güvenerek ‘nasıl olsa suçsuzluğumu ortaya çıkacak' diyerek yurtdışındaki görevini bırakıp gelenler. Adalete koşup gelenler en ağır cezalara çarptırılmışlardır." ifadelerini kullandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştiren Hamzaçebi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sayın Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olmadığı günleri hatırlayalım. Türkiye'nin Genelkurmay Başkanı ile görüşebilmek için Amerikalı dostlarından yardım talep eden, onlara rica eden bir Tayyip Erdoğan vardı. Aynı Başbakan 10 yıl sonra Genelkurmay Başkanını ‘terörist' diye mahkemelere sevk etmekten geri kalmadı. Komutanlarını mahkemelere hapishanelere göndermekten geri kalmıyor. Böylesi bir dönüşümü Türkiye yaşıyor. Siz bakmayın Sayın Başbakan'ın Sayın İlker Başbuğ'u göstererek ‘Aslında tutuksuz yargılanması lazım ‘ diyerek görüş beyan ediyor gibi gözükmesine"

Caferi’den Şok Açıklama 'Savaş Kesin'

Bugüne kadar İsrail’in tehditlerini “blöf” ve “psikolojik eylem” olarak nitelendiren İran’dan ilk kez İsrail’le bir savaş çıkacağının kesin olduğu yönünde açıklama geldi. Açıklama, Devrim Muhafızları’nın en yetkili ismi Tümgeneral Caferi’den geldi. Tümgeneral Caferi, İsrail’in İran’a karşı son zamanlardaki tehditlerini değerlendirerek, “ İsrail’in İran’a karışı tehditleri ve husumeti sonunda fiziksel çatışmaya dönüşecek. Savaş olacak, fakat ‘nerede ve ne zaman’ olacağı belli değil” ifadesini kullandı. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Caferi, İran Devrim Muhafızları’nın gelecekteki savaş için hazır olduğunu kaydederek, yaşanacak savaşın İsrail’in “son noktası” olacağı dile getirdi.

PKK Öğretmen Kaçırdı

Bir grup PKK'lı, bugün saat 17.00 sıralarında Diyarbakır'ın Kulp İlçesi ile Muş karayolunu, Şenyayla Köyü Darbi Mevkii'nde kesti. Yoldan geçen otomobilleri silah tehdidi ile durduran PKK'lılar, araçtakilere kimlik kontrolü ve örgüt propagandası yaptı. PKK'lılar Muş'tan Diyarbakır yönüne gelen bir araçta bulunan 2 erkek öğretmeni yanlarına alarak kaçırdı. Ormanlık alana kaçan PKK'lıları etkisiz hale getirmek ve öğretmenleri kurtarmak için operasyon başlatıldı.